Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve Kültür Bakanlığı’nın onayı ile Avcılar’da Küçükçekmece Gölü havzası içinde sürdürülen Bathonea Antik Kenti’nde kazılar bu yıl yeniden başladı. Polonya’nın Türkiye Büyükelçisi Maciej Lang, 8’inci ve 11’inci yüzyıllarda Vikinglerin izlerini taşıyan antik kenti ziyaret ederken, tarihe ışık tutan kazı alanı havadan görüntülendi.
İstanbul’un tarihi ve arkeolojik mirasının ortaya çıkarılması ve korunmasında önemli bir rol üstlenen Bathonea Antik Kenti, aynı zamanda ‘Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi‘nde yer alıyor.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve Kültür Bakanlığı’nın onayı ile Avcılar’da bulunan Küçükçekmece Gölü havzası içinde 2009 yılından bu yana sürdürülen Bathonea Antik Kenti’nde kazılar yeniden başladı. Geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarda deprem izlerine ve Hristiyanlığı yaymak için, vefat eden kişilerden birinin mezarına rastlanmıştı.
Kazılar sırasında tabakada çok sayıda sikkeye ulaşılırken, yapılan Jeofizik sistemi araştırmalarında bir tarlanın altında devasa bir bina tespit edilmişti. Gümrük binası olduğu belirlenen binada Emevilerin İstanbul kuşatmasındaki izlerine rastlandı. Uluslararası bir kazı ekibi tarafından yapılan çalışmalar sırasında 4 yıl önce Vikingler’in izleri de bulunmuştu.
Öte yandan, kazı çalışmalarının yeniden başladığı 8’inci ve 11’inci yüzyıllarda Vikinglerin izlerini taşıyan Bathonea Antik Liman Kenti’ni, Polonya’nın Türkiye Büyükelçisi Maciej Lang ziyaret etti. Lang, kazı başkanı Prof. Dr. Şengül Aydıngün’den çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Bulunan kalıntılar arasında o dönemde sadece Kuzey Avrupa’dan çıkartılan amberden haç ile bazilikal yapıda Viking kralı Ragnar Lodbrok’un sembollerinden biri olan Ourobos kolyenin olduğu öğrenilmişti. Tarihe ışık tutan kazı alanı havadan görüntülenirken, önemli bulgulara rastlanan Bathonea Antik Liman Kenti kazılarının 200 yıl süreceği öngörülüyor.
“Çok önemli işler yapılıyor”
Bathonea Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmaları hakkında Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Faruk Çelik, “Burada kültürlerin bir arada olduğu çok önemli bir kazı alanındayız. 2009 yılından beri üniversitemizin arkeoloji bölümünden Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında burada kazı çalışmalarımız devam etmektedir. Çok önemli işler yapılıyor. Biz bunları Kocaeli Üniversitesi olarak destekliyoruz. Desteklemeye de devam edeceğiz” dedi.
“Burada birçok bin yıl var”
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi ve Bathonea Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Şengül Aydıngün, “Kazılarımız 2009 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararlılığı olarak başladı. Öncesinde yüzey araştırmaları yapıldı. Fiili çalışmalar 2011 yılında başladı. Jeofizik çalışmalar ve altyapısını hazırladık. O yıldan itibaren yaz aylarında çalışıyoruz. Uluslararası bir çalışma, pek çok üniversite ve enstitü katılıyor. Bugün çalıştığımız gruplar arasında Polonya ekibi var. Polonya büyükelçisi de şu anda bizi ziyaret ediyor. Elde ettiğimiz sonuçlar ise şöyle; çok derin bir tarihe gidiyor. Birçok bin yıl var. Kazdıkça alttan başka bir tabaka çıkıyor. Aslında üst üste birçok defa yapılmış, yıkılmış. Depremler ve yangınlar araya girmiş. Bunlar karmaşık bir şekilde ortaya çıkıyor. Biz onları yavaş yavaş değerlendirerek ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Örneğin arkamızdaki binanın kazısı yaklaşık 10 yıldır sürüyor. Bu binanın bir şehitlik olduğunu, din adına hizmet etmiş ve sonrasında Roma’nın, Pagan yöneticileri tarafından katledilmiş bir kişi. Sonrasında aziz ilan ediliyor ve onun adına bir mezar inşa ediliyor. O mezarlardan birisi burada. Plan tipiyle ve tabandaki mozaiklerle son derece özenli bir yapı. Bu yapıyı ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında ayağa kaldırmak ve bir an evvel ziyarete açılması için uğraşıyoruz” diye konuştu.
“Emevilerin İstanbul kuşatmasının ilk izlerini burada bulduk”
Kazı çalışmaları esnasında gümrük binası tespit edilen yapıda Emeviler dönemindeki İstanbul kuşatmasının ilk izlerine rastlanıldığını belirten Aydıngün, “Şu ana kadar iki büyük liman tespit ettik. Bunlardan bir tanesine Büyük Liman diğerine de Küçük Liman adını verdik. Aynı zamanda İstanbul’un en eski ve yapıldığı dönemin en büyük sarnıcı da burada. 7 bin metreküp su alabilme kapasitesine sahip dev bir sarnıç. Birkaç tane anıtsal yapı var. Antik çağ hastanesi olduğunu tespit ettik. İçinde çok fazla ilaç şişesi var. İlaç yapımına ait malzemeler bulundu. Başka izlerde var. Son 2 yıldır da kazdığımız çok önemli bir yapı var. Gümrük binası olduğunu tahmin ediyoruz. Binanın içinde gümrük işlerinde kullanıldığını anladığımız malzemeler çıktı. Yazı tahtaları ve mühürler var. O binanın da aslında M.S. 680 yılında yıkıldığını tahmin ediyoruz. Bununda bir Emevi saldırısıyla olduğunu düşünüyoruz. Emevilerin o tarihte İstanbul’u kuşatmak için hareket ettiğini biliyoruz. Bu kuşatmanın ilk izlerini biz burada bulduk” ifadelerini kullandı.
“Polonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin çok önemli sahnelerinden birisi”
Bathonea Antik Kenti’ni ziyaret eden Polonya’nın Türkiye Büyükelçisi Maciej Lang, “Arkeologların işbirliği Polonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin çok önemli sahnelerinden birisi. Bu nedenle buraya geldim. Türkiye’de çalışan Polonyalı arkeologların yanına gelerek onlara destek veriyoruz. Benim için çok enteresan bir şey. Aynı zamanda arkeolog olmak benim çocukluk hayalim. Şimdi çocukluk hayalim gerçekleşiyor. Bu nedenle çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Haberi kaynağından okumak için tıklayınız.